Beyza’yı birinci gördüğünüzde fark ettiğiniz şey ekseriyetle sakinliğidir; lakin bu sakinlik sıradan bir sakinlik değildir. İçinde, yanlışsız anda ortaya çıkan bir kıvılcım saklar. 26 yaşında, 1.69 uzunluğunda ve 56 kilo yükünde; güçlü bir sadeliğin, ölçülü bir estetiğin ve kendine güvenen bir duruşun temsilidir. O, gösterişten uzak ancak tesirini uzun mühlet hissettiren bir hoşluğa sahiptir. Gözlerinde hem merakın hem de dinginliğin izleri vardır; bu ikisinin tıpkı vücutta ahenkle var olabilmesi ise onu hakikaten eşsiz kılar.
Beyza’nın dünyasında kitaplar, sırf kağıttan ve mürekkepten ibaret değildir. Okuduğu her satır, kendi içinde bir kapı açar. Bazen geçmişin sıcak bir anısına çıkar o kapı, bazen geleceğin yeni bir hayaline. Kitap okumayı bir aktivite değil, bir çeşit nefes alma biçimi olarak görür. Onu tanıyanlar bilir; yeni bir kitaba başlayacağı vakit yüzündeki hafif tebessüm, içten bir heyecanın işaretidir. Bu alışkanlık, ona bir bilgelik, bir derinlik kazandırır; lakin Beyza bunu gösteriş için değil, kendini büyütmek için yapar.
Müzik ise onun görünmeyen pusulasıdır. Bir müzik, bazen gününün ritmini belirler; bazen de zihnine yerleşen niyetleri yumuşatır. Her melodide bir mana aramaz, ancak her melodinin ona dokunmasına müsaade verir. Dışarıdan bakıldığında sessiz bir insan üzere görünebilir; ancak iç dünyasında dans eden ritimler, hissettiği hisleri sözlere dökmeden anlatır. Müzik, Beyza’nın hem sığınağı hem de kanatlarıdır.
Seyahat etmeye duyduğu tutku ise onun karakterindeki en özgür çizgiyi oluşturur. Yeni bir kentin kokusunu birinci kere içine çektiğinde yüzündeki hafif şaşkınlık hem hayata duyduğu şükranı hem de merakını ele verir. Gitmediği yerlerin anılarını bile şimdiden sever; zira Beyza için seyahat, yalnızca bir noktadan başkasına ilerlemek değil, kendi içinde yeni pencereler açmaktır. Farklı kültürlerde, farklı insanlarda kendinden kesimler bulur; tahminen de bu yüzden tanıştığı herkes ona bir halde yakınlık hisseder.
Komedi onun için sadece gülmek değildir. Hayatın önemli yüzüne ince bir tebessümle yaklaşmanın, acıları hafifletmenin ve anları güzelleştirmenin bir yoludur. Beyza güldüğünde, o kahkaha sessiz bir odada bile yankılanıyormuş üzere hissedilir. Zira içinde gerçek bir sevinç taşır; yapay değil, bizatihi doğan bir güç. İnsanların yanında neden rahat hissettirdiğinin karşılıklarından biri de budur.
Acıbadem escort bayan olarak spa ve masaj tutkusu ise onun kendine duyduğu hürmetin sembolüdür. Beyza, vücuduna ve ruhuna tıpkı ihtimamı gösterir. Kendini ihmal etmek yerine, yeterli hissetmenin bir sorumluluk olduğuna inanır. Bir spa odasında gözlerini kapattığında, tüm dünya biraz daha yumuşak ve anlaşılır hale gelir. Bu ritüel, onun iç istikrarını koruyan görünmez bir köprü üzeredir.
Beyza’yı eşsiz yapan, tüm bu ilgi alanlarının tek bir bayanda buluşması değil; onların her birini kendine has bir zarafetle taşımasıdır. Onun varlığı, yüksek sesle kendini gösteren bir güç değil; insanın içine işleyen, sıcak ve kalıcı bir tesirdir. Tanıyanlar bilir, Beyza’nın sessiz ışığı göze çarpmaz; ancak kalpten kolay kolay çıkmaz.
Leave a Reply